Dicle Nehri’nin Öyküsü 04 Eylül 2024, 16:49
DİCLE NEHRİ’NİN ÖYKÜSÜ
İnanışa göre ALLAH tarafından bir vahiy gelir Danyal Peygambere. Ve ona şöyle denir.Ufak derenin ağzına asanla bir çizgi çiz. Sonra oradan Basra Körfezine doğru yürümeye başla, Dicle arkandan gelecektir. Kendisine hikmet ve kudret verilmiş peygamber üzerinde güzel giysisi, elinde asası ile bu küçük dereden yola çıktı. Önce peygamber ardından dere toprağı yararak ilerlemeye başladılar. Onlar yürüdükçe dağlardan kopup gelen kar suları ,ırmaklar ,çaylar ve dereler de Dicle’nin ulu çağıltısına katıldılar. Dağ ,taş suyun yüzeyi ile doldu. Danyal peygamber büyük bir dikkatle çiziyordu yolunu. Çünkü vahiyde ona denmişti ki güzergahını çizerken dikkat et. Yetimlerin evlerine, dulların ve vakıfların toprağına dokunma. Onların hakkını gözeterek, topraklarının etrafında dolaşarak yürü. Efsaneye göre Dicle’nin bu kadar dolanbaçlı bu kadar girintili, çıkıntılı olması bu yüzdendir. Bazen derin vadilerden geçer, bazen geniş bir yatak içinde akar. Hasankeyf’e geldiğinde kısa bir mola verir. Sonra yeniden dar ve derin boğazlara girerek Mardin eşiğini yarar ve Cizre düzlüğüne iner . Musul’u Bağdat’ı geçerek Fırat’la buluşur ve denize karışır gider. O hem kıyısında uygarlıklar kurulan bir nehir hem de Danyal peygamberin ayak izidir. Eski dünya uygarlıkları daha çok nehirlerin ve denizlerin kıyısında kurulmuş. İşte Nil ,Fırat , Dicle ve dünyanın bütün diğer nehirleri böyle muhteşem uygarlıkların içinden akmışlar. Hasankeyf te bir nehir uygarlığı. İlk ayrıcalığı Dicle’nin kıyısında olmak sonra insan emeği ,onun bilgi ve birikimidir…
Dört hak kitapta Nil, Fırat ve Dicle kutsal nehirler olarak geçer. Dicle Nehrinin yedi tane gözesi vardır, yedi ayrı mağaradan çıkıyor. Bu yedi göze birbirlerini tamamlayınca Dicle Nehri oluşuyor. Dicle adında çok rivayetler vardı. Bilim adamları yeryüzünün oluşumunun dört milyar yıl olduğunu araştırırken Dicle nehrinin de üç milyar yıl olduğunu rivayet etmektedirler. Kutsal kitaplarda Danyal peygamberin mucizesine dönüşmüş. Canlıların ilk barınağı ve sığınağıdır. Volkanik Karacadağ patlamış. Ateş lavları Dicle’ye kadar akmış ve Dicle’nin kutsallığı karşısında ateş ve su kardeş olmuş, kutsal kitaplara konu olmuş. Tevrat’ta Digris, İncil’de Tigris, Kuran’da Dicle olarak yazılmış. Akışındaki hüzün ve ses bizim acılarımız ve ağıtlarımızdır. Bu sese kuşlar, böcekler ve diğer canlılar eşlik eder. Mezopotamya güneşinin ilham perisidir.. Mezopotamya’nın atar damarlarından biridir. Akışıyla toprağa hayat, canlılara can, havaya dirhemdir. Tüm canlıların yaşam kaynağı ve barınağıdır. İlk evler, köyler, ilk antik kentler burada kurulmuş. İlk buğday, ilk arpa ve ilk mercimek burada filizlenmiş, ilk hayvanlar burada evcilleştirilmiştir. İlk aşklar ve sevdalar bu kutsal topraklarda başlamış ve bu kutsal nehrin kıyısında yeşerip günümüze ilham kaynağı olmuştur .